Kastanies - Orestiada

Edirne'ye kadar gelmişken hem Selimiye'yi ziyaret etmiş olalım dedik hem de bir Yunanistan havası alalım dedik.

Edirne'de tabiki de ilk olarak Selimiye Camii'ni ziyaret ettim. Cami avlusunun dışında küçük bir çay bahçesi var. Edirneli bir amca işletiyor. Genelde "Sevemedim Karagözlüm", "Üflediler Söndüm" tadında dertli şarkılar çalıyor. Manzara, çayın kokusu, müzikler derken insan uzaklara dalıyor. 

Şimdi Edirne'de çayımızı içtik. Hadi açız diyelim köftemizi de yedik. Gerçi derler ki Edirne'nin ciğeri meşhurdur. Ancak ben ciğer pek sevmediğim için köfteyi tercih ediyorum.

Köftenin tadını beğendim. Porsiyonu 17 TL.

İkram olarak acılı ezme, domates, biber ve soğan söğüş getiriyorlar.

Menüde cacık adını verdikleri şey tam bir fiyaskoydu. 6 TL ağlaya ağlaya çöpe gitti resmen. Cacık dedikleri şey çorba kasesinde market yoğurdunun üstüne üç dört parça küp şeklinde kesilmiş salatalık dilimi. Ben söylemiş olayım tercih sizin. 

Şimdi karnımızı doyurduk, Edirne gezimizi tamamladık. Sıra Yunanistan'a geçmede. Arabayla, bisikletle veya yürüyerek geçebilirsiniz PAZARKULE sınır kapısından. Ben hiç araçla geçmedim, bu yüzden şartlarını çok iyi bilmiyorum. Biri Ocak 2015'te diğeri Mart 2016'da olmak üzere iki kere sınırı yürüyerek geçtim. Her ikisinde de oldukça keyif aldım.

Pazarkule'ye nasıl ulaşırım?

Eğer aracınız yoksa Pazarkule'ye ulaşmak zor değil. Selimiye Camii'nin önünde büyük bir çınar var ve adında çınar geçen de bir durak var hemen yanında. Zaten baktığınızda kesinlikle göreceksiniz. Görmemek imkansız. Oradan 6A otobüsüne biniyorsunuz ve şoföre Pazarkule sınır kapısına ulaşmak istediğinizi söylüyorsunuz. 6 TL ödeyip yaklaşık 30 dakikalık bir yolculuktan sonra da sınır kapısına ulaşıyorsunuz. Bu otobüsler aslında Karaağaç'a kadar gidiyor ancak rica ettiğiniz takdirde sınır kapısına kadar da gider.

Edirne otobüslerinde ulaşım kartı olanlar fotoğrafta görünen yere kartını okuturlar. Benim gibi turist olarak gelenler de kumbaranın içine parayı atarlar.

Edirne'de otobüs...

Pazarkule sınır kapısına ulaşınca hemen orada içinde üç-beş polisin bulunduğu kulübe de kimliğinizi ya da pasaportunuzu gösterip birkaç dakikalık işleminizin ardından yola devam edebilirsiniz.

Çok şirin bir sınır kapısı. Ufacık tefecik... Genellikle Yunanistan'dan ve Türkiye'den günübirlik ziyaretçiler tarafından kullanılmakta.

Türk tarafında kontrol işlemleri bittikten sonra yürümesi 5 dk alan yaklaşık 1 km'lik bir yol var. Gayet net söyleyebilirim ki oldukça güvenli bir yol. Zaten yan tarafla telle çevrili. Yunan polislerini gördüğünüzde "Kalimera!" demeniz yeterli.

UYARI : Köpeklerden korkuyorsanız baştan söyleyeyim etrafta birkaç tane köpek var ancak onlar sınırın köpekleri Hele bir tanesi var kahverengili siyahlı o çok tatlı. En fazla yapacakları sizin yanınızda yürümektir. Onlarla ilgilenmezseniz zaten birkaç saniye içinde sizden umudu kesip uzaklaşacaklardır. No panic!

Yunan tarafında da polislerle işlemleri hallettikten sonra. Kafanızı kaldırdığınızda ilk göreceğiniz şey EKO benzin istasyonu olacak. 

(Alıntı)

 

Bu arada polislerin olduğu ufak kulübenin karşısı Free Shop. Artık orada çikolata hastaları uygun fiyata çikolatalar, alkol alan bünyeler uygun fiyata içkiler, patfüm severler de uygun fiyatlara parfüm bulabilirler. Sigarakolikler de aradıklarını bulabilir. 

Şimdi açıkçası bu köyde çok fazla bi "ekşın" yok. Hele kışın gittiyseniz hiç insan göremezsiniz ancak benim gibi daha sonra Mart ayı civarında giderseniz vay be burada ne çok insan varmış da diyebilirsiniz. Genel olarak sokakta en fazla yirmi insanın olduğu sakin bir yer.

Bu köyde Arda Nehri bulunmaktadır. Orayı ziyaret edebilirsiniz. Ancak ben hiç merak etmedim, ziyaret de etmedim. Köyde Türklerin de sıkça ziyaret ettiği ve sahibi Stavro'nun da Türkçe bildiği bir taverna var : Kammeni Roda.

Ben hiç görmedim ama duyduğuma göre Stavro amcanın oğlu Kıbırıs'da askerlik yapmış ve biraz milliyetçiymiş kendileri. Ona göre

Burası EKO benzin istasyonu ve polis kontrolünden sonraki yol. Şimdi baktık ki Kastanies'de canımız sıkıldı, bir şehir görelim dedik veya konaklamak istedik. Buraya en yakın adres 20 km uzaklıktaki Orestiada şehri.

Orestiada'ya ister trenle ister otobüsle ulaşabilirsiniz. Cuma günleri gittiğiniz takdirde Batı Trakyalı üniversite öğrencilerini görebilirsiniz. Onlar da size yardımcı olurlar.

Tren bildiğim kadarıyla iki saatte bir hareket ediyor. Tabelaları takip ederek tren istasyonuna ulaşabilirsiniz.

Bu da harika tren istasyonumuz

 

Tren yerine otobüsü tercih etmek isteyenler olursa bu daha kolay bir opsiyon. Köyün merkezine gelindiği zaman (zaten ufacık köy) orada Aegean adlı Yunan benzin firmasının bir ofisi var. Ofis dediğime bakmayın. Göbekli bir Yunan abimiz sigarasını tüttürüp köyün yaşlılarıyla muhabbet ederken bilet kesiyor. Sigara izmaritini biletin üstüne düşürdüğü de görülmüştür.

Otobüs saatleri :

Kastanies - Orestiada : 7.15 - 8.50 - 10.55 - 13.25 - 16.00 - 19.00

Orestiada - Kastanies : 6.40 - 8.30 - 10.30 - 13.00 - 15.30 - 18.30

Yolculuk yaklaşık 15 dk civarında sürer ve otobüste bedava WLAN var. WLAN gayet iyi Facebook'ta check-in yapacak derecede iyi bağlanıyor. Öyle yavaş, uyduruk bir hizmet değil. Türk hatları da çekiyor.

Orestiada'da indiğinizde bu otobüs istasyonunu göreceksiniz. Pis bir yer burası. İçinde Yunanlar oturup muhabbet ediyorlar. Devamlı açık olan ufak bir televizyon var. Sesi daima yüksektir. Gişede bileti satan ablamız, abilerimiz de İngilizce bilirler.

Bu şehrin bir merkezi var. Merkezinde bir sürü kafe var. Birini seçip orada frappenizi veya cappucinonuzu yudumlayabilirsiniz. Ben kahve sevmem diyeniniz varsa ya da benim gibi ucuzcu bünyeler varsa şehirde Carrefour var bir tane. Okumaya çalışmayın, amblemden tanırsınız. Orada Carrefour'un kendi ice teasi var şeftalili, 43 Cent. Onu alıp meydanda yudumlayabilirsiniz. MP3'ünüzü de açarsanız meydandaki insanları izleyebilirsiniz. Şehrin genelinde ücretsiz WLAN var, internete de bağlanıp ortamın keyfini çıkarabilirsiniz.

 Yunancanız varsa bu şekilde de ayakta gazete okuyabilir, anın tadını çıkarabilirsiniz.



Yine bizden bir parça buldum. Bizim uyduruk dizilerde ne buluyorlar pek anlamıyorum ama ilgilenen varsa dergi 4.40€ ve 19 CD hediye.

Orestiada'ya gidip de bu heykelin önünde fotoğraf çektirmeyen bizden değildir.

Hem Orestiada yazımın, hem Yunanistan yazımın hem de öteki yazacaklarımın devamı gelecek. Takipte kalın, hoşçakalın. Ya Saaaaasss!